Tılsım Beşlisi Anlamı:

Tılsım Beşlisi kartında bir kilise penceresinin lekeli camının yanında koltuk değneğiyle yürüyen sakat ve yoksul bir çocuk belirmekte. Hava karlı ve soğuk görünüşe göre çocuk fakir ve evsizdir. Çocuğun yanında yaşlı çıplak ayakla karda yürüyen ve üstünü bir şalla örterek soğuktan korunmaya çalışan bir kadın var. Kadının ayaklarında ayakkabı olmayışı her iki figürün de yoksulluk içinde ve az mülkle yaşamak zorunda olduğu imajı verir.

Tılsım Beşlisi kartında Tılsım Dörtlüsündeki arkasında şato ve üzerinde paralar ve zenginliği garantilemiş gibi görünen adamın tam aksine ayaklarına ayakkabı bile alamayacak kadar fakir iki figür karşımıza çıkar. Peki nasıl olur da tam finansal istikrar sağladık, artık her şeyimiz var bundan sonra sırtımız yere gelmez dediğimiz zaman birden tüm bu refahı kaybetmiş gibi kendimizi evsiz hatta soğukta ayakkabısız kalacak kadar fakir buluruz? Bu bize neyi hatırlatmalıdır? İşte Tılsım Beşlisi bize finansal olarak zenginlik-fakirlik arasındaki bir uçtan bir uca seyahatin herkes için mümkün olduğunu hatırlatan karttır. Bugün her şeyimiz olabilir ama bazen yanlış kararlar ve ayağımızı yorganımıza göre uzatmamaktan dolayı tüm bunları kaybetmemiz de mümkündür. Bazen iflas ve fakirlik zenginliğin hemen yanı başındadır.

Tılsım Beşlisi sahip olduğumuz düzen ve istikrarı kaybederek kendimizi bir şeylerden mahrum hissettiğimiz zaman karşımıza çıkar. Ya da o zenginliği aslında hiçbir zaman elde etmemişizdir. Bu kart maddi kaynakların ihtiyaçların çok daha altında olduğunun da işaretidir. Bu kaynaklar o kadar yetersizdir ki tıpkı karttaki iki figürün ayaklarına ayakkabı bile alamaması gibi kartı gören kişi  de bir şeylerin eksikliğini feci bir şekilde hisseder. Bu eksiklik her zaman parasal olmak zorunda değildir. Bazen sevgi eksiktir bazen kişinin ihtiyaç duyduğu biri yanında değildir bazen eksik olan sadece özgüvendir. Kısacası bu kart belirdiğinde kişi mutlaka bir şeylere ihtiyaç duymakta fakat ihtiyaç duyduklarına sahip olamamaktadır.

Tılsım Beşlisi aynı zamanda parasal anlamda bir uçtan bir uca seyahat ettiren karttır. Nasıl oldu da arkasında şato, kafasında, kucağında ve ayaklarının altında bile para olan bir figürün hemen ardından bu iki fakir figürle karşılaştık? Bu yüzden bu kart bazen zenginlikten fakirliğe ya da fakirlikten zenginliğe seyahati de temsil ediyor olabilir. Kartı gören kişi varlıklı ise kendisini daha önce hiç gitmediği fakirlerin yaşadığı hayatta kısa bir süreliğine bulmuş olabilir ya da fakir ise zenginlerin hayatında bulmuş olabilir. Bu seyahat kişiye bir şeyler öğretecektir. Herkes için hayat sadece onu algılama biçimidir ve aslında hayat fakir ve zenginin gözünde birbirinden oldukça farklıdır. Para kimine göre çok kolay elde edilir ve ayakların altındadır kimine göre ulaşılması çok zor yerlerde hatta hiçbir yerdedir. İşte Tılsım Beşlisi parasal konuda buna benzer düşüncelere daldığımız ve zenginlik-fakirlik arasında kaldığımız zamanlarda beliren karttır.

Tılsım Beşlisi aynı zamanda sistemde aksaklık ve bir mekanizmanın sadece bir organının işlememesiyle alakalıdır. Kısacası çarkın sadece bir parçası hasarlıdır ve tamir edilmelidir. Bir işletme sahibi için bu kart şirketin bir departmanının sorunlu olduğu ya da elemanlardan birinin işini yapmamasının tüm sisteme ve işletmeye zarar verdiği ve hızı azalttığı konusunda uyarı olabilir. Bu sorun giderildiğinde sistem tekrar tıkır tıkır işlemeye başlayacaktır. Bazen tek çözüm biraz temizlik ve işe yaramayanların çöpe atılmasından başka bir şey değildir. Sistemi aksatan mekanizma ya da kişilere veda etmek bu aksaklığı düzeltebilir.​

​

Tılsım Beşlisi eksiklik, maddi sıkıntı, yoksulluk ya da fon kaybına işarettir. Bazen eksiklik parasal değil vücudun işlevleriyle alakalıdır. Geçici bir hastalık durumu da söz konusu olabilir. Hayatın akışı bu hastalığa ya da benzer bir duruma takılmış ve ilerleme durmuştur. Tılsım Beşlisi işsizlik ya da yalnızlığa da işaret edebilir. Kişi parasal ya da ruhsal anlamda yetersizlik duygusu içerisindedir. Bir işe sahip olmadığı için parasal kaynağı yoktur ve ihtiyaçlarını karşılayamaz ya da yalnız olduğu için duygusal anlamda kendisine destek olacak kimseyi çevresinde bulamaz. Kendini terk edilmiş ya da ihmal edilmiş hissedebilir.​