TAROT SEMBOLİZMİ
Tarotta sembolizmi:
(TAROT KURSU - DERS 20)
Tarotun sembolizm anlamlarını bilmek yorumlama sürecinde önemlidir. Bu semboller her yorumcu için aynı anlama gelmeseler de evrensel mesajlar içerirler ve tarotun yorumlanmasında işimizi kolaylaştırırlar. Tarotun bu kadar derin ve etkili bir kehanet aracı olmasının sebebi kesinlikle semboller ve bilinçaltı dilini kullanmasıdır.
Tarotu daha iyi yorumlamak için kartların astrolojik ve numerolojik değerlerini bilmenin de ötesinde semboller dilini de öğrenmek gerekmektedir. Esasında bu semboller dili rüya tabirlerindeki bilinçaltı diline çok benzer. Bu dili anlamak aslında tarotun dilini çözmek olarak görülür ve hayati önem taşımaktadır. Tarotun bu semboller dilini öğrenen ve anlayan kişiler açılımda hiçbir soruya cevap verirken zorlanmazlar. Tabi yine de bu semboller dili aslında bilinçaltı ve hislerin yardımıyla yorumlanmalı ve tarotçu her seferinde aynı yorumu yapmaktan kaçınmalıdır.
Tarot kartlarındaki sembollerin yorumlanmasında dikkat edilmesi gereken 2 husus vardır. 1- Bu sembollerin kartın kendi içindeki diğer sembol ve figürlerle ilişkisi, 2- kartı çevreleyen diğer kartların üzerinde resmedilmiş tüm sembollerin birbiriyle olan ilişkileri. Tarotu yeni öğrenenler belki anlayamayabilir fakat kartlarda resmedilmiş bu semboller arasında müthiş bir iletişim vardır. Bu iletişimi daha iyi algılamak isteyen kişinin yapması gereken pratik önündeki kartların sadece sembollerine odaklanmak olmalıdır. Örneğin önünde 10 kart bulunuyor ise sadece bu 10 kartın üzerindeki sembollere odaklanın ve o sembollerin aslında birbirleriyle hatta tarotçu ile konuşup bir mesaj vermeye çalıştığını algılamaya çalışın.
Daha önceki konularda kartların birbirileriyle ilişkilerinden, hatta bu kartların elementleri, numerolojik değerleri ve astrolojik değerlerinin birbirileriyle ilişkilerinden bahsetmiştim. Tarotun semboller dilini öğrenen kişi aslında bu semboller arasında da ilişki olduğunu ve sembollerin yerleşimi ve birbirlerine bakışlarını da görmeye çalışmalıdır. Örneğin, bir kartın bakış yönü her zaman onun geleceği, bakış yönünün tersi ise geçmişidir. Kartları yorumlarken sembollerin birbiriyle olan geçmiş-gelecek ilişkisi de bu bakış yönlerine uygun olarak yapılabilir.
Bu konuda çok önemli bir hususa daha değinmek istiyorum. Tarot kursunun başlarında da belirttiğim gibi tarotun tek kuralı hiçbir kuralının olmamasıdır ve her tarotçu kendi tarot dünyasının hükümdarı ve kural koyucusu olmalıdır. Sembollerin yorumlanmasında da durum bundan farksız değildir.Bir sembol tarotçunun kendisine özgü bir şey ifade ediyor ise o sembole kendine özgü bir anlam atamakta sakınca yoktur. Kişi kendi tarot kartlarıyla ortak dilini kendisi de oluşturabilir.
Ben elimden geldiği kadar sembollerin anlamlarını sizinle bu sayfada paylaşacağım fakat yine de size tavsiyem tarot kartlarınızla aranızdaki bağı kendiniz kurun ve semboller konusunda da aynısını yapın.
Anahtar sembolü
Tarotta anahtar sembolü çözümün varmasıyla ilgilidir. Anahtar bir kilidi bazen de kişinin hayatında çok önemli bir kapıyı açar. Bu yüzden tarotta anahtar görmek aslında hayatımızda kilitlenmiş her şeyi açmak için fırsatları elde etmek gibidir. Anahtar bazen ihtiyaç duyulan bilginin elde edilmesi ve kafadaki soru işaretlerinin kalkmasıyla ilgilidir. Kişi tarotta anahtarı görürse aslında bir düğümü çözer ve rahatlar. Kısacası anahtar kişinin hayatındaki tüm kapalı kapılar, düğümler ve tıkalı yolların açılması için eline geçeceği fırsatların simgesidir. Anahtarı gören kişi hayatında neyin kilitli ve açılmaya muhtaç olduğunu anlamaya çalışmalıdır.
Asa sembolü
Tarotta asa kişinin elinde bulundurduğu ruhsal bir gücü ya da yeteneği temsil eder. Asalar aynı zamanda erkekliğin sembolleridir. Tılsımlar gibi parasal gücü temsil etmeseler de asalar uğraş ve çabayla paraya ve maddi refaha kavuşturacak bilgi ve yetenekleri elinde bulundurmayı hatırlatırlar. Başka bir deyişle asa sihirli çubuk gibidir. Asayı tutan kişi belki bir cadı gibi büyü yapmaz fakat asasını kullanarak hayatta istediği yere gelme yetisine sahiptir. Asalar aynı zamanda manevi otoritenin temsilcileridir. Asayı tutan kişi genellikle söz hakkına sahip ve yetkisi olan kişidir.
Asalar aynı zamanda elimizde bulunan her çeşit güç ya da düşmana karşı kullanabileceğimiz kozların temsilcileridir. Elinde asa tutan bazen büyük bir sanat ya da mesleğe sahiptir ya da kaderde ilerleyebilmesi için önüne çıkacak tüm kapıları açacak anahtarı elinde tutmaktadır. Ayrıca asalar ateş elementine mensup oldukları için tarotta en yüksek enerjiye sahip sembollerdendir. Bir açılımda çok fazla asa bulunması çok fazla ateş enerjisi dolayısıyla girişimcilik demektir.
Aslan sembolü
Tarotta aslan zodyaktaki dört sabit işaretten biridir. Aynı zamanda güç, cesaret, kraliyet, koruma ve kontrol altına almayla ilgilidir. Aslan antik kültürlerde hem koruyucu ve kurtarıcı hem de yok edici sembol olarak algılanmıştır. Bu yüzden gücün hem iyiye hem de kötüye kullanılabileceğini bize hatırlatır. Aslan sembolünü bir okumada ne kadar çok görürsek cesaretimiz o kadar fazla demektir. Fakat kendi yaşamını sürdürebilmek için başka canlıların yaşamını umursamayan bu etçil hayvan aslan aynı zamanda benmerkezciliğin ve bencilliğin sembolüdür. Herkesten önce kendini ve kendi ihtiyaçlarını düşünmeyle ilgilidir.
At sembolü
Tarotta at hayatta ilerlememizi hızlandıracak tüm araçların simgesidir. Bu araçlar bazen araba gibi taşıt araçları olabileceği gibi bazen kariyerde ilerleyişi hızlandıracak bir eğitim ya da okul olabilir. Kısacası at donanımdır ve ata binen daha hızlı ilerler. At bazen hareketin hızlanması için elde edeceğimiz bir güç ya da aksiyonun artmasını temsil eder. Atı görmek enerji kazanmak, şarjını doldurmak ya da amaca doğru ilerlemek için ihtiyacımız olan motivasyonu bir anda bulmakla alakalıdır. At bizi amacımıza daha hızlı götürür ve gücümüzü arttırır. Aşk açılımlarında bir erkek beyaz at üzerinde beliriyor ise bazıları için bu hayatımızın beyaz atlı prensini bulmamız anlamına gelebilir.
Ateş, alev sembolü
Ateş öfke ve içimizdeki yangının temsilcisi bir elementtir. Aynı zamanda tarotta ateş henüz sıcak ve tehlikeli durumlara işaret eder. Ateş sembolünün en belirgin olduğu kart yıkılan kule kartıdır. Hala yanmakta olan kuleden aşağı iki kişi düşer. Bu da yaşanan olayların hala sıcak olduğunun ve etkilerinin hissedildiğinin göstergesidir. Ayrıca ateş oldukça sıcak ve insan bedenine değdiğinde incitici ve can yakıcı bir elementtir. Bu yüzden tarotta ateş fazla üstüne gidilmemesi gereken ve uzak durmamız gereken hassas durumlara da işaret edebilir.
Ateş şeytan kartında da karşımıza çıkar. Aslında ateş bir enerjinin simgesidir fakat oldukça karanlık bir kart olan şeytan kartında karşımıza çıktığında bu enerjinin iyi işler için kullanılmadığının altını çizer ve bizi uyarır. Ateşin enerjisi doğru kullanıldığında bize çok faydalar getirecektir fakat yanlış kullanıldığında yakıcı ve tehlikelidir. Ateş aynı zamanda yakıcı olduğu kadar da aydınlatıcıdır ve karanlıkta kaldığımızda çıkış yolunu bulmamız için ihtiyacımız olan ilhamın simgesidir.
Ay ve güneş sembolü
Tarotta ay iç dünyamızı, bilinçaltını, gecenin karanlığını ve pisişik güçleri temsil eder. Aslında tarotta ay ve güneş birbirinin zıttı kartlar olarak görülebilir. Ay geceyi ve uykuyu güneş ise gündüzü ve uyanıklığı temsil eder. Ay aynı zamanda sezgileri ve bilinçaltını yönetir. Fakat yine de karanlıkta kaldığımız zamanlarda belirebilir. Ay sembolünü gören kişi her karanlığın ardından aydınlığın geleceğini ve her batan güneşin ardından güneşin tekrar doğacağını hatırlamalıdır.
Ay kafamızda netlik kazanmayan tüm durumları temsil ederken güneş aklın berraklığının sembolüdür. Aynı zamanda güneş kartı tarotun en güçlü ve etkili kartıdır ve eğer bir okumada hem ay hem güneş belirmiş ise ayın etkisi yok olacak kadar azalabilir. Çünkü güneş belirdiğinde ay yok olacaktır ve bu iki karttan biri aydınlığı diğeri ise karanlığı temsil eder. Aynı zamanda güneş gündüzü ve ışığı, olayların netlik kazanmasını ve kafamızdaki soru işaretlerinin yok olmasını temsil eder.
Bir tarot kartında ay mutlaka bilinçaltı ve pisişik anlamları barındırmaktadır. Tarot kartında beliren güneş ise karanlığın kaybolmasını, netlik kazanan durumları, sevinci, mutluluğu ve yeniden kazanılan enerjiyi temsil eder. Güneş yeryüzünden bakıldığında gökyüzündeki en parlak cisim ve yaşam enerjimizdir. Bu yüzden içinde güneş sembolü bulunan tüm kartlar oldukça yüksek pozitif enerjiye sahiptir ve hayatımıza bir güneş gibi doğabilecek tüm güzel haberlerin temsilcisi olabilirler.
Ayçiçeği sembolü
Tarotta ayçiçeği genellikle güneşe benzer bir şekilde resmedilmiştir. Hatta bazı kartlarda güneş bir ayçiçeği gibi çizilir. Bunun sebebi bu iki sembolün aslında birbiriyle özdeşleştirilmesidir. Bu sembol mutluluk, aydınlanma ve rehberlik mesajları içerir. Karanlıkta kaldığımızda bize daima ışığa bakın mesajını verir ve ayçiçeği oldukça olumlu anlamlarla yüklü bir semboldür. Karanlıkta kalan biri tarotta ayçiçeğini görürse bilmelidir ki karanlıktan ve hayatındaki tüm olumsuzluklardan çıkışı yakındır.
Balık sembolü
Tarotta balık ya da balıklar derin duygular, düşünceler, fikirler, hayaller ve sezgilerle ilişkilendirilir. Su elementine ait olan balıklar aslında bilinçaltının da küçük yapı taşlarıdır. Tarot sembolizminde balıklar bize bilinçaltında hareket etmekte olan duygu ve düşünceler hakkında da bilgi sunarlar. Bazen balıklar aniden alımıza gelen fikir ya da düşünceler, bazen düşünce manevraları ya da karar değişiklikleriyle de ilgili olabilirler.
Tarot sembolizminde balıklar aynı zamanda hayatın akışıyla ilgili ufak tefek ayrıntılardan haber verebilirler. Tıpkı kendini akışa bırakmış balıklar gibi tarota bakan kişi de kendini hayatın akışına bırakmış ve değişime direnmemekte olabilir. Kişi kendi derin duygu aleminde belki de olayların akışıyla ilerlemektedir. Balıklar suda uyum içerisinde ilerleyen ve içsel bilginin ve ortak duyusal algının simgesi olan canlılardır. Ayrıca grup halinde ve uyumlu bir şekilde aynı yöne ilerlemeyi temsil ederler. Balıklar bazen karşımıza çıkan yada gelip geçen fırsatları simgeliyor da olabilirler.
Bank (oturak) sembolü
Bazı tarot kartlarında oturak sembolü bulunmaktadır. Oturak en temel anlamıyla dinlenme ve duraksama noktası sembolüdür. Bazen 2 hareketli süreç arasındaki boşluk ya da geçiştir. Kimileri için hızlı bir dönem öncesi ya da sonrası duraksama, bekleme ya da sabır gerektiren bir sürecin sembolü olabilir. Ya da uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra uğranılan ilk mola yeri, dinlenme noktası hatta bazıları için bir tatilin sembolü bile olabilir. Tarotta bank ya da bir oturak gören kişi yorgun bir sürecin sonunda aradığı o dinlenme noktasını bulur.
Tarot kartlarındaki bank ve oturaklar genelde yatay bir çizgi şeklinde karşımıza çıkarlar. Bu yüzden aslında ufukta beliren bir dinlenme yeri ya da hayatımızda açmak üzere olduğumuz yeni bir sayfanın hemen arifesinde karşılaşacağımız bir duraksamayı da simgeliyor olabilirler. Bir de bank ve oturakların numerolojik değerlerini asla unutmamak gerekir. Bu sembol genellikle 4 ayaklı olduğu için numerolojide 4 sayısıyla ilişkilendirilir. Bu yüzden yeni bir düzen kurulumu, dört duvar örmek yani ev sahibi olmak ya da istikrarı sağlamanın sembolü de olabilirler. Tarotta karşımıza çıkan bu 4 ayaklı oturak ya da bank sembolleri aslında toprak elementiyle de ilişkilendirilir. Bu sembolü gören kişiler çevrelerinde ev, araba gibi 4 ayaklı ya da 4 duvarlı ne varsa onlara dikkat etmelidirler çünkü bu sembolle kendilerine çevrelerindeki bu 4 ayaklı objeler hakkında bilgi sunulmaktadır.
Bayrak sembolü
Tarotta bayrak sembolü bazen hayatta bir durak bazen bir ilan ya da teslimiyettir. Bir kartta bayrak açılmış ise orası büyük bir ihtimalle ya bir bitiş ya da bir başlangıç noktasıdır. Örneğin bayrak ölüm kartında karşımıza çıkar ve buradaki kart beyaz renkli teslimiyet bayrağıdır. Bize "buraya kadarmış" mesajını verir. Ayrıca tarotta bayrak insan ruhunun evrimi ve bir dönüm noktası olarak nitelendirilir. Kısacası bayrak zafer, küçük başarılar, tamamlanma, kısıtlanmanın ve esaretin ortadan kalkmasıyla ilgilidir.
Boğa sembolü
Boğa sembolü genellikle zodyaktaki 4 sabit işaretten boğa burcunun simgesidir. Bu yüzden ev, istikrar, dünyevi işler ve zevklerle alakalıdır. Bununla beraber boğa burcunun özelliklerinden inatçılık, güvenilirlik ve değişime direnme ile de ilişkilendirilebilir. Aynı zamanda boğa burcunun diğer özelliklerinden olan ağır hareket etme, tembellik ve rahata düşkünlükle de bağlantılı anlamlar içerebilir. Bu sembolün boğa burcuna mensup biriyle ilgili bilgi içermesi olasılığı da oldukça büyük ihtimaldir.
Bulut sembolü
Tarotta bulutlar en temel anlamıyla yükselmek ve zirveye çıkmakla ilişkilendirilir. Bulut sembolü aynı zamanda hava elementi ile ilişki içerisindedir. Bu yüzden hava elementinin serisi olan kılıç kralı kartında kralı bulutların bile üstünde otururken görürüz. Bir kartta bulutlara bakmak aslında zirveye bakmak ve gözünün yükseklerde olmasıyla alakalıdır. Tarotta kuşlar için de buna benzer yorum yapılabilir fakat bulutlar bu yorumu daha da derinleştirir.
Bulutlar aynı zamanda kafamızda yer alan düşünceler ve zihnin bulanıklığıyla alakalı bir semboldür. Tarotta gökyüzünü bulutsuz görmek zihnin berraklığı bulutlu görmek ise zihnin bulanıklığı olarak yorumlanabilir. Bazı kartlarda gökyüzü hem koyu hem de bulutludur. Bu kartlar düşüncelerin netlik kazanmaması, kararsızlık çıkmazında kalmak ya da zihnin bulanıklığı olarak yorumlanabilir.
Çelenk sembolü
Tarotta defne çelengi bir bitiş sonucu taçlandırılmayla alakalıdır. Çelenk bir halka şeklindedir ve tüm halkalar gibi başarıyla tamamlanmış bir sürece işaret ederler. Bu sürecin sonrasında kişi ödüllendirilmiş ve mutlu olmuştur. Tarotta çelengi en belirgin dünya kartında görürüz. Bu kartta çelenk ortasında dans eden kızı tamamen çevreleyecek kadar büyük resmedilmiştir. Bu yüzden büyük başarıların ve nihai amaca ulaşmanın temsilcisidir. Fakat çelengi aynı zamanda değnek altılısında bir değneği ucuna asılı görürüz. Fakat buradaki çelenk dünya kartındaki kadar büyük değildir ve bu yüzden dünya kartındaki kadar büyük bir başarıya işaret etmez.
Çiçek sembolü
Tarotta çiçek güzel haberler, işitilen güzel sözler, hediyeler ve bolluk bereketle ilişkilendirilir. Tarotta çiçeği gören kişilerin tüm bu güzelliklerle mutlu olması ihtimali vardır. Kısacası çiçek mutluluk ve güzellik ile ilgilidir. Çiçekler aynı zamanda büyüme, gelişme, yenilenme ve yaşam enerjisinin artmasıyla ilgili anlamlar barındırırlar. Bununla beraber bir şeyi yapmak için tam mevsimi ve sezonu olduğunun altını çizerler. Çiçeği gören bilmelidir ki başarıya ulaşmak için ihtiyaç duyulan tüm koşullar oluşmuştur.
Çiçekler büyüme ve gelişmenin daha doğrusu iyiye gidişin devam edeceğinden ve bolluk bereketin var olduğundan haber verirler. Fakat çiçeği gören kişi kendine bir çiçeğin yetişmesi ve büyümesi için ne yaptığı sorusunu sormalıdır. Tarotta çiçekler tabiat ananın cömertliğini tabiatın bize sunduğu tüm güzellikleri bize hatırlatır ve bu sembol aslında toprak elementiyle bağlantılıdır.
Çocuk sembolü
Tarotta çocuklar deneyimsizliğin, acemiliğin ve toyluğun temsilcisidir. Aynı zamanda henüz olgunlaşmamış süreçlerin ya da gelecek vadeden projelerin işaretçisi olabilirler. En temel anlamıyla çocuk geleceği ve tecrübesizliği, yaşlı ise geçmişi ve tecrübeyi temsil eder. Tarotta çocuklar olgunlaşmamış olmanın ve az gelişmişliğin de sembolüdür. Tarotta çocuk görenin bilmesi gereken şey önünde hala uzun bir yol olduğudur. Çocuk aynı zaanda ilham, yaratıcılık ve yeni başlangıçların simgesidir. Tarotta çocuklar aynı zamanda gençlik ve enerji temsilcisidir.
Dağlar sembolü
Tarotta dağlar güç, zafer ve ufuktaki başarıların sembolüdür. Dağlar aynı zamanda zirveye tırmanma ve başarının mümkün olduğunun hatırlatıcılarıdır. Ayrıca tırmanmakta olduğumuz ve tırmanma kapasitemizi ve bu tırmanacağımız noktaların yüksekliği hakkında bilgi sunarlar. Birçok tarot kartında dağları görürüz fakat bunlar arka planda yer alırlar. Bu da elde edeceğimiz ya da elde etmemiz mümkün bu başarıların hala ufukta olduğunu bize hatırlatır. Bir açılımda ne kadar çok dağ belirmiş ise kişide o kadar yükselme kapasitesi vardır.
Deniz ya da okyanus sembolü
Tarotta okyanus sonsuzluk ve olasılıkların simgesidir. Aynı zamanda bu sembol bülünçaltının ve hayal gücünün yaratıcılığıyla da ilgilidir. Okyanusun enginliği, gizemi ve derinliği göz önünde bulundurulduğunda bilinçaltının cömertliği ve yaratıcılığının ne kadar fazla olduğunu anlayabiliriz. Yaşadığımız dünya gezegeninde okyanus ve denizler karalardan daha fazla yer kaplamaktadır ve aslında görüldüklerinden daha derinlerdir. Bu da bilinçaltının gizemli gücü ve etkileyici doğasını gözler önüne serer.
Okyanus ve denizler aynı zamanda kişinin içsel güçleri ve bilinçaltıyla yapabilceklerinden haber verir. İnsan tarafından oluşturulmuş her şey ve tüm icadlar önce bu bilinçaltı evresinden geçmiş ve bir insan tarafından düşünüldükten sonra insanlığın hizmetine sunulmuşlardır. Bilinçaltının yaratıcılığı sonsuzdur ve kişi içindeki bu sonsuzluğu ve potansiyeli keşfetmelidir. Bir açılımda ne kadar çok deniz ve okyanus belirmişse kişinin yaşadıkları o kadar bilinçaltı bağlantılıdır.
Okyanus ve deniz aynı zamanda su elementine mensup olduklarından hayatın duygusal alanına da dokunurlar. Bu yüzden açılımda ne kadar fazla okyanus, deniz ya da su birikintisi sembolü varsa yaşanan durum o kadar duygusaldır ve yorumu yapan kişi bu duygusallığı dikkate alarak yorum yapmalıdır.
Ev sembolü
Tarotta ev dış dünyayla kişinin arasına set çekme, kabuğuna çekilme ve korumaya alınma gibi anlamları barındırır. Tarotta ev aynı zamanda yasam alanımızdır. Yaşadığımız, büyüdüğümüz, oynadığımız, güldüğümüz, ağladığımız, değerli eşyalarımızı saklayıp depoladığımız hatta kendimizi en emin hissettiğimiz yerdir. Ev en sembolik anlamıyla hem koruma hem korunma arzusunu da barındırabilir. Gecenin sessizliğinden, hırsızlardan ya da tüm tehlikelerden uzaklaşıp kendimizi korumaya aldığımız ve dış dünyayla aramıza set çektiğimiz zamanlarda belirir. Ev genellikle güvenlik ve korumayla ilgili anlamlar içerir.
Fener, lamba, ışık sembolü
Tarotta fener, lamba ya da ışık ilim, zeka, gerçeklik ve aydınlanma ile ilgili anlamlar barındırır. Hinduizm ve Budizm dinlerinde lamba hayatın sembolüdür. Lambalar aynı zamanda erdem, iman ve yön gösterme ile ilgilidirler. Tarotta feneri ermiş kartında görürür. Ermişin fenerinin içinde bir ampul değil 6 köşeli yıldız bulunmakta ve ermiş lambasından çıkan ışığı yani ilmini kendisinden aşağı seviyede bulunanlar (henüz kendi seviyesine ulaşmamış olanlara) tutarak onları aydınlatmaktadır.
Fener, lamba ya da ışık aynı zamanda karanlıktan çıkma, aydınlanma ve berraklıkla ilgilidir. Bazen okumalarda fener, lamba ya da ışık belirmiş ise karanlıkta aradığımız o umut ışığına kavuşacağımız anlamına gelebilir. Fener, lamba ya da ışık aslında aradığımı sinyalin belirmesi ve az da olsa bir umut olduğunun hatırlatıcısıdır. Yolunu kaybetmiş kişi bu fenerden yayılan ışığı takip ederse yolunu bulacaktır.
Gözleri bağlı olmak sembolü
Kartları çok iyi tanıyanlar bu iki sembolü kılıç ikilisi ve kılıç sekizlisi kartında gördüğümüzü hemen bileceklerdir. Ve tabiki tahmin edileceği üzere bu sembol aslında görme yetisini kaybetmekle alakalı durumları yaşadığımızda karşımıza çıkar. Gözleri bağlı olan kişi elbette görememektedir ve karanlıkta kalmıştır. Bu durum bazen kişinin kendi izni ya da isteğiyle olmakta bazen dış etkenlerden kaynaklanmaktadır. Bu sembol aslında biri gerçekleri görmeye ya da en azından gerçekleri görmek için çabalamaya davet eder.
Gül sembolü
Tarotta gül saflık, güzellik ve aşk ile ilişkilendirilir. Eski çağlardan beri aşk ve romantizmin simgesi olmuştur. Aynı zamanda dişiliğin ve kadınsılığın sembolüdür. Bazen bir bahçede belirdiği zaman dikkat çekici güzelliğin ve mükemmeliyetçiliğin simgesidir. Bir tarlada çok uzaktan bile beliren bir gül kalabalıkta güzelliği ve çekiciliğiyle dikkat çeken bir kadının simgesi de olabilir. Bu sembol aynı zamanda Venüs ve Afrodit dolayısıyla sevgi ve kalp ile ilişkilidir. Kırmızı gül aşk, beyaz gül saflık, pembe gül ise genç kız ya da sevgiliden haber veriyor olabilir.
ıstakoz, yengeç sembolü
Kabuklu deniz hayvanlarından ıstakoz ya da yengeç tarotta kabuğuna çekilme ve korumaya alma ile ilgilidir. Ayrıca bu semboller ay gezegeniyle bağlantılı sembollerdir (lunar symbols). Yeni kabuklara kavuşmak için eskilerini üzerlerinden atan bu deniz hayvanları tarotta yalnız kalmaya ve kendi kabuğumuza çekilmek istediğimiz zamanlarda sıkça karşımıza çıkabilirler. Kişi yalnız kaldığı bu süreç içerisinde aslında yeni bir dünya görüşü kazanmakta ya da kendisi için yepyeni bir sayfa açmaya hazırlanacak ve enerji depolayacaktır.
Bu semboller ay ile bağlantılı oldukları için (lunar symbols) ay kartında da karşımıza çıkarlar. Aynı zamanda evimiz ya da yaşam alanımız ile ilgili bilgi içeriyor olabilirler. Bir kişi için ya evini ya da evindeki odasını veya evde kendi için oluşturduğu o küçük huzur köşesini ifade ediyor olabilirler. Tıpkı bu hayvanların kabuklarının içindeki o küçücük huzurlu yaşam alanına sığınmaları gibi bu sembolleri gören kişi de bir süreliğine kendi için yarattığı o küçük huzur köşesinde vakit geçirmek isteyebilir.
İnfiniti şekli, kelebek eğrisi sembolü
Kelebek eğrisi ya da infiniti sonsuz döngünün sembolüdür. Biten ve ölenin ardından hemen yeni döngünün ya da yeniden oluşumun başlayacağını ve reenkarnasyonu bize hatırlatır. Esasında bu sembol enerjinin sonsuzluğu ve tabiat ananın cömertliğiyle ilgilidir. Doğmak, büyümek ve ölmek doğanın dengesinin bir parçasıdır ve her canlı mutlaka bu döngüyü tamamlayacaktır. İnfiniti insan ruhunun sonsuzluğu ve her bitişin ardından yeni bir başlangıcı bize hatırlatır. Tarotta bu sembolü gören kişi hayatında biten şeyler için üzülmemeli ve kendisi için yeni bir başlangıç olacağını bilmelidir.
Kale ve şato sembolü
Şato ve kalenin neredeyse tüm tarot kartlarında arka zemine yerleştirildiğini görürüz. Bazı kartlarda kartın merkezindeki figüre oldukça yakın bazılarında ise çok uzaklarda sadece arka planda bir yerlerdedir. Tarotta şato veya kale esasında nihai hedef, hayaller, düşler ve fantezilerle ilgilidir. Bu hayaller büyük bir ihtimalle dünyevi zevkler, zenginlik ve parasal konularla ilgilidir. Kısacası şato kişinin en büyük arzusu ya da varmak istediği bir hedeftir. Yine de her zaman zenginlikle ilgili konuları temsil etmeyebilir. Örneğin aşk açılımlarında kişi için aşkta başarı ya da birlikte olmak istediği partneri temsil edebilir.
Şato veya kale gerek parasal, manevi, romantik ya da başka türlü yapılmış olan her türlü yatırımın sonucudur. Genellikle parasal hedefleri ya da zenginlikle ilgili hayalleri temsil etse de her zaman paradan haber vermez. Bir kartta kale ya da şato gören kişi hedefin ulaşılabilir olduğunu hatırlamalıdır. Özellikle kale ya da şatoya bir köprü ile gidiliyorsa bu bizi o hedefe götürecek yolun zaten var olduğunu ve zamanla ihtiyacımız olan her şeyin bize sunulacağını hatırlatır.
Kale aynı zamanda bir evdir dolayısıyla kişi için konforlu bir yaşam alanıdır. Aynı zamanda kişinin kendini en emin ve güvende hissettiği, savunması yüksek olan bir mekanı temsil eder. Bu yüzden bazıları için hayallerinin evini bazıları için olmak istediği yeri ya da kendini en emin hissettiği yeri temsil ediyor olabilir. Şato ya da kale kalın duvarları ve konforuyla kişinin kendini rahat, huzurlu ve konforlu hissedeceği her yeri temsil ediyor olabilir.
Kalkan sembolü
Tarotta kalkan sembolü her türlü savunma eyleminin, korunmanın ve ört bas etmenin sembolüdür. Aynı zamanda kendimizi bazı kişilerden ya da hoşnutsuz kalacağımız durumlardan korunma ile ilgili mesaj içerir. Kalkan tarotu bakılan kişinin tehdit algılarının da altını çizer. Kişi kendini bir şeylerden gizlemekte, kendi ile bir şeyler arasına set ya da kalın duvar örmekte ya da bir şeylerden kaçmaktadır. Fakat açılımda kişinin kaçtığı şeyler bazen tehlikeler değil sadece korkuları ya da yapmaktan hoşlanmadığı şeyledir. Kalkanın rengi, tutuluşu, üzerindeki şekiller, kartın bütününe bakarak hatta o kartı çevreleyen kartları inceleyerek yorumcu kişinin kendini korumak için nasıl tepki verdiği konusunda ipuçları yakalayabilir.
Kalp sembolü
Hepinizin de tahmin edeceği gibi tarotta kalp sembolü aşk, sevgi ve hayatımızın duygusal alanıyla ilgili bilgiler içerir. Kalp eski uygarlıklardan ve çok uzun zamanlardan beri sevginin ve aşkın sembolü olmuştur. Sembolik kalp varoluşun ve vücudun merkezidir. Fiziksel olarak bakarsak yaşamı bedenin her alanına pompalar ve bize hala yaşadığımızı hatırlatır. Kalbi gören kişi yaşadığı durumun merkezine inmeyi bilmeli ve durumu daha iyi analiz etmelidir. Tarotta kalp sembolünün en belirgin olduğu kart kılıç üçlüsü kartıdır. Bu kartta kalp kartın en ortasında büyükçe resmedilmiştir fakat buradaki kalp aslında bir acının sembolüdür ve bu acı kalpte yani hayatın tam merkezinde hissedilmektedir.
Kar sembolü
Tarotta kar sembolü soğukta, açıkta, evsiz ve sert koşullara maruz kalma ile bağlantılıdır. Aynı zamanda zor şartlarda yaşama ve savunmasız kalma ile de ilişkilendirilir. Bu sembolü tılsım beşlisinde görürüz. Yukarıdan tek tek düşen kar taneleri ve yerde birikmiş kar bu kartta oldukça belirgindir. Kar hava elementine bağlı bir semboldür ve karı sadece kendimizi en güvende hissettiğimiz evimizden ve evin sıcaklığından uzaklaştığımız zaman dışarıda görürüz. Bu yüzden kar bazen konfor alanının dışına çıkma, evden ve evin rahatlığından uzaklaşma, tek başına ayakta durmaya çalışma, gurbete gitme ve sevdiklerinden uzak olmayla ilgili bir sembol olabilir.
Kayık, tekne, bot, gemi sembolü
Tekne, bot, kayık ya da gemi sembolü su elementine ait sembollerdir ve bu yüzden genellikle bilinçaltına mesajları içerirler. Bazen bu kayık ve gemiler aslında bilinçaltımızdan gelip geçen düşünceler ya da kalıplaşmış davranışlardır. Aslında genellikle gelip geçicidirler ve bir gün var olup bir gün olmayan düşünceleri temsil ederler. Onların büyük ya da küçük olmaları da bu düşüncelerin önemli ya da önemsiz olmalarıyla bağlantılıdır. Onlar da tıpkı bilinçaltımızdaki düşünceler gibi hareketlidirler ve bir yönden başka bir yöne doğru yol alır ve geçip giderler.
Aslında bu kayık, tekne, bot, gemi sembolleri her zaman düşünceleri temsil etmezler. Bazen hayatımızdan gelip geçen fırsatlar ya da iş ile ilgili fikirlerin sembolleridir. Tıpkı karşımıza çıkan bir fırsatın kapıyı çalması gibi onlarda bir gün vardır bir gün yoktur. Karşımıza çıkan bu fırsatları da bu kayıklara benzetebiliriz. Fırsat kişiyi sadece belli bir süre bekleyecek daha sonra ortadan kaybolacaktır. O yüzden bu fırsatlar kapıyı çaldığında acele etmek gerekir çünkü onlar bizi sonsuza kadar beklemezler ve gelip geçicidirler. Fikirler de öyledir. Yeni bir iş fikri aklımıza geldiğinde mutlaka harekete geçmeliyiz aksi taktirde başkası tarafından hayata geçirilme olasılığı her zaman vardır.
Kedi ya da kara kedi sembolü
Tarotta kedi sembolünü birkaç kartta görürüz. Özellikle kara kedi değnek kraliçesinin tam da önünde oturur. Bağımsızlığına düşkün ve gizemli bir hayvan olan kedi tarotta insan kişiliğinin meraklı ve söz dinlemez tabiatının simgesidir. Kara kedi ise birçok eski uygarlık tarafından uğursuzluk olarak nitelendirilse de tarotta gizemin simgesidir. İnsan doğası gereği gizlediği tüm duygular, bencillik ve paylaşmayı sevmemek gibi özellikler tarotta karşımıza kedi olarak çıkar.
Kediler tarotta bazen bizim için gizli mesajları taşıyan hayvanlardır. Ya da bazen bizim için çok tatlı ya da şirin birini temsil ediyor olabilirler. Bu kişiler kartlarda ana figürler olarak belirmeyip kedi olarak belirdiklerinde aslında hayatımızın başrol oyuncuları kadar önemli bireyler değil sadece figüranlar olabilirler. Tarotta kedi gören kişiler çevresinde kimlerin birinci derecede önemli olduğuna kimlerin sadece figüran olduğuna bakarak kedilerin kimi ya da neyi temsil ettiğini bulabilirler. Kara kedi bazen güçsüz ya da bize fazla zararı dokunamayacak bir düşmanı simgeleyebilir.
Kelebek sembolü
Tarotta kelebek sembolü birkaç kartta arka planda karşımıza çıkar. Kelebek sembolü esasında küçük fakat dikkate almaya değer ayrıntılar ve küçük gibi görünen fakat değerlendirildiklerinde büyük olabilecek fırsatların sembolüdür. Bu sembolü gören kişi için önemsiz sandığı ayrıntılar aslında önemli olabilir. Kelebek ayrıca ilham ve başlangıçta küçük gibi görülen büyük fikirler ve icatlar ile de ilişkilendirilebilir. Kelebeği gören kişi aklındaki fikir ya da projenin sandığı kadar küçük olmadığını bilmelidir.
Kelebek aynı zamanda evrim geçirmek, güzelleşmek ve değişimle de ilgilidir. Kelebek güzelliğin ve zerafetin simgesidir ve aynı zamanda dönüşüm ve değişimle ilişkilendirilir. Bu yüzden kelebeği gören kişinin ufak bir olaydan sonra değişime uğraması ya da imaj değişikliği yapması olasılığı bile mümkündür. Bu sembolü görenin vücudunda bir bölgeye estetik ameliyat yaptırması, bir olaydan sonra aniden değişmeye arar vermesi, imaj değişikliği yapması olasılığı vardır. Fakat bazen kelebeğin bize sunduğu değişim sadece bir içsel değişim ve insan ruhunun güzelleşmesi ile ilgilidir. Bir olaydan sonra kişinin daha iyi bir insan olmaya karar vermesi ve bambaşka biri olarak hayata devam etmesi olasılığı da oldukça yüksektir. Kelebeği gören kişi tıpkı tırtılın güzel kanatlı bir kelebek olması gibi gerek içsel gerek fiziksel başkalaşım geçirebilir ve olgunlaşarak çevresindeki insanlar tarafından bu değişimi fark edilecektir.
Kemerli kapı sembolü
Tarotta kemerli kapı bir hayat ile başka bir hayatı ya da bir mekan ile başka bir mekanı birbirine bağlayan geçitlerin temsilcisidir. Kısacası kemerli kapı bir köprü gibidir. Bazen önemli bir olay ya da önemli bir karardan dolayı bir dönemin bitip başka bir dönemin başlayacağı mesajını bize verirler. Bazıları için kemerli kapı bir dönüm noktası ya da kapı eşiğidir. Bir olay ya da karardan sonra her şeyin değişebileceğini bize söylerler. Bir kemerli kapı altından geçmek bir aşamadan diğer bir aşamaya geçmek ya da yeni bir yaşam evresine ya da yeni bir boyuta geçmekle ilişkilendirilir. Kemerli kapı gören kişi yeni bir seçeneğin ve fırsatın mevcut olduğunu ve bu fırsatı kabul ederse kendisi için her şeyin değişebileceğini bilmelidir. Bir kartın üzerindeki figür bir kemerli kapıya doğru ilerlemekte ise ya da bakış yönüne denk gelen kartta bir kemerli kapı sembolü var ise kişi için gelecekte bir şans kapısı ya da dönüm noktasına varma olasılığı vardır.
Kertenkele sembolü
Tarotta kertenkele yenilenme, rejenerasyon ve özgürlükle ilgili bir semboldür. Aynı zamanda ufak manevralar ve hızlı hareketlerin simgesidir. Kertenkele sembolü eril bir semboldür bu yüzden kertenkele sembolü en çok erkek figürlerin olduğu saraylı kartlarda karşımıza çıkar. Kertenkele sembolü aynı zamanda hayatımızdaki ufak tefek ayrıntılarda haber verir. Birçok insan için korkulacak bir hayvan olan kertenkele bazen korkularımızla yüzleşmemiz gereken ince ayrıntıları bazen can sıkıcı detayları gösteriyor olabilir. Bazıları için kertenkele ayağımızla ezebileceğimiz kadar kolay yenilebilecek düşmanların simgesidir. Bir açılımda kertenkeleyi çok gören kişi öncelikle kertenkele sembolünün kendisi için ne ifade ettiğini düşünmeli daha sonra yorumlamalıdır.
Koç sembolü
Tarotta koç erkeklik, liderlik ve eylem sembolüdür. Bu sembolü tarotun erkek sembolü imparator kartında tahtın sağında ve solunda görmemiz bu yüzden bir tesadüf değildir. Koç aynı zamanda zodyakta koç burcu ve bu burcun özellikleriyle ilişkilendirilir. Bir açılımda koç sembolünü çok fazla kartta görüyor ise daha girişimci, dik başlı ve lider ruhumuzun ön plana çıktığı bir döneme giriyor olabiliriz. Bu sembol aynı zamanda liderliğin ya da birinciliğin ele alınması, otorite sağlamak ya da ataerkil özelliklerin güçlenmesi ile ilgilidir.
Köpek sembolü
Tarotta köpek sadık dostlar, her zaman yanımızda gezen insanlar ya da bazen koruyucu iç güdülerimizin sembolüdür. Fakat daha önceki derslerde de belirttiğim gibi her yorumcu kendi tarot semboller dilini oluşturabilir ve bir sembolün anlamı her yorumcu için aynı olmak zorunda değildir. Köpek objesinin yukarıda belirttiğim yorumu belki köpeklerle arası iyi olan bir hayvansever için geçerli olabilir fakat köpekten korkan biri için tarotta köpek korkularla yüzleşmenin sembolü olabilir.
Bazı kartlarda köpek tek başına yorumlanmaktan ziyade kartın genel temasıyla yorumlanmalıdır. Örneğin, deli kartındaki köpek sadık bir dost ve bizi tehlikelere karşı uyarıcı birini simgeleyebilir fakat ay kartında karşımıza çıkan köpek aslında yüzleşmemiz gereken korkuların temsilcisidir. Ay kartına dikkatle bakarsanız görürsünüz ki o kartta bir karamsarlık hakimdir ve sudan çıkan yengeç isteksiz de olsa bir köpeğin önünden geçmek zorundadır çünkü yapması gereken uzun yolculuk onu buna mecbur etmektedir.
Köpekler bazen tarotta korumayı temsil ederler. Bizi tehlikelere karşı uyaran işittiğimiz tüm sinyallerin ya da kainatın bize gönderdiği tüm işaretlerin temsilcisi olabilirler. Bu işaretler bazen sevdiklerimizden gelen sözler ya da mesajlar olabileceği gibi bazen sadece bilinçaltımızdan gelen mesajlar ya da rüyalarımız olabilirler. Köpek koruyucu bir rehberdir ve nasihatleri dikkate alınmalıdır.
Köprü sembolü
Tarotta köprü sembolü aslında bir yerden bir yere geçiş ya da seyahattir. Buradaki seyahat bazen bir kara parçasından başka bir kara parçasına geçiş, bir ülkeden ya da şhirden başka bir ülke ya da şehire geçiş hatta bazen bir işten başka bir işe geçiş de olabilir. Kişi için büyük bir ihtimalle bir mekan değişikliği söz konusudur ya da kişinin hayatında bir sayfa kapanmış ve yepyeni bir sayfa açılmak üzeredir. Kimileri için ise köprü aslında bazı düşünce sistemlerinin tamamen yıkılıp yerine yenilerinin gelmesine işarettir. Köprüyü gören kişi için hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Tarotta köprü aynı zamanda bağlantıdır. Kartı yorumlayan kişinin bu bağlantının tam olarak neler arasında olduğunu bulmaya çalışmalıdır. Kartta bir köprü var ise hala bir bağ var demektir. Kişi belki de yönünü kaybetmiştir fakat köprü var ise kişi hala bulunduğu mekandan başka bir kara parçasına geçiş yapabilecek durumdadır yani aslında sanıldığı kadar umutsuz vaka değildir. Köprü varsa çözüm de vardır ve köprüyü gören kişi mücadeleyi bırakmamalıdır.
Kuş sembolü
Tarot kartlarında bazen çok dikkatimizi çekmese de arka planda kuşlar görürüz. Bazen bu kuşlar arka planda değil kartın ana teması olarak resmedilmiş de olabilirler. Kartlarda gördüğümüz bu kuşlar aslında iletişim, alınan haberler ve günlük hayatımızda duyduğumuz tüm seslerin temsilcisidir. Ve kuşlar aslında hava alemine mensup hayvanlar oldukları için hava elementiyle de ilişkilendirilebilirler. Bu yüzden düşünce, yükselme, hayaller ve iletişim ile ilgilidirler. Bir açılımda kartların çoğunda kuşlar var ise bu açılımda hava elementinin etkisi baskındır ve kişi aslında ihtiyaç duyduğu ilhama sahiptir. Kartın sahibinin yüksek idealleri ve farklı fikirleri olabilir.
Küre sembolü
Tarotta küre dünya gezegeni ve dünyevi işlerle ilgili anlamlar içerir. Aslında tarotta beliren küre dünyanın minyatür versiyonudur. Küreyi elinde tutan dünyevi meselelerle alakalı konularla uğraşır ve fiziksel alemde her şey kontrolü altındadır. Küre aynı zamanda küresel (global) durumların ve mesafelerin azalmasıyla ilgilidir. Belki bu dünyaya açılma, seyahat etme, internetin sınırları ortadan kaldırması ya da büyük düşünerek tüm dünyayı etkileyecek projeler inşa etmekle de alakalı olabilir. Küreyi elinde tutmak aslında minyatür dünyayı elinde tutmaktadır. Tıpkı değnek ikilisindeki genç erkeğin elindeki dünya küresine dokunması gibi belki de tarotu okuyan kişi dünyaya ufak bir dokunuş yaparak insanlık adına bir şeyleri değiştirebilir.
Küre aynı zamanda vizyonu geliştirmek, interneti kullanarak mesafeleri azaltmak ve insanlık adına etkili işler yapmakla da ilgilidir. Dünya aslında sadece bir araçtır. Sadece yerel değil global ve küresel düşünmeyle ilgilidir. Sınırların ortadan kalkması, bilgi erişiminin kolaylaşması ve ihtiyaç duyulan her şeyin her an elinin altında olmasıyla ilgili anlamlar barındırır. Tarotta küreyi gören bilmelidir ki ihtiyaç duyduğu her şeye erişimi kendi sandığından bile daha kolaydır.
Melek sembolü
Tarotta melekler genelde iyi haber getiren müjdeciler, iyi niyetli insanlar ve bazen aracılardır. Bazen bizimle ilgili hiçbir kötü niyet ya da düşüncesi olmayan kişileri temsil ederler. Örneğin, melek bazen bir anne bir baba ya da çok iyi bir dostun temsilcisi olabilir. Bazen melekler masumiyeti, bebekleri ya da evcil hayvanları de temsil ediyor olabilirler. Açılımlarda kartlarda çok fazla sayıda melek belirmiş ise kişi çevresinde çok fazla iyi niyetli insan olduğunu bilmeli ve kendisine verilen tavsiyeleri ciddiye almalıdır.
Mezar, türbe, kabir, tabut, ölü sembolü
Tarotta mezar, türbe, kabir, tabut ya da ölü oldukça derin anlamlar içermektedir. Bu semboller aslında bitmiş olan ve hayatımızdan çıkarmamız gerekenlerin hatırlatıcılarıdır ve adeta bize “artık o öldü tabuta girmeli” mesajını verirler. Bir açılımda çok fazla mezar, türbe, kabir ya da ölü insan gören kişi hayatında neyin ya da nelerin bittiğini bulmaya çalışmalıdır. Çünkü bu semboller çok fazla ortaya çıktıklarında artık bize hizmet etmeyen ya da tedavülden kalkmış düşünce tarzları, alışkanlıklar ya da faydasız işlerin altını çizerler.
Tarotta mezar, türbe, kabir, tabut ya da ölü insan gibi figürler fiziksel ölümü çağrıştırırlar fakat bu fiziksel ölüme işaret ettikleri anlamına gelmez. Hatta bu sembollerin fiziksel ölümle çok az ilgisi vardır. Sadece bilinçaltında tam anlamıyla son bulmuş fakat hala hayatımızdan çıkarılmamış ve boşu boşuna yer kaplayan ve bir an önce çöpe atılması gerekenlerden bahsederler. Artı eskimiş inanç sistemleri, modası geçmiş olanlar ya da iş hayatında atılması ya da radikal değişimlerden geçirilmesi gereken her şeyden bahsediyor olabilirler.
Nar sembolü
Tarotta nar bolluk, bereket, zenginlik, çoğalma, sayıca artış, doğurganlık ve cömertlik sembolüdür. Nar aynı zamanda lüks hayat ve konfor sembolü olarak kabul edilir. Bu meyvenin daha çok tılsım kartlarında ya da maddi refah belirten kartlarda figürlerin tahtlarına ya da elbiselerine çizilmiş olmasının sebebi budur. Çünkü nar 1 koyup 5 hatta 10 almak, güzel yatırımların sonuçlarını almak ya da rahat ve meşakkatten uzak bir hayat sürmekle yakından alakalıdır.
Nar aynı zamanda çekirdek, öz, atom ve enerjinin sonsuzluğuyla ilgilidir. Ufacık bir tohumun ekilmesiyle çok fazla ürün alınması ya da ufacık bir fikrin kişiye zenginlik getirebilecek bir projeye dönüştürülebilmesi gibi durumlarda çok karşımıza çıkar. Tarot açılımlarında nar sembolünü gören kişi ufak gibi görünen fırsatları iyice araştırmalıdır. Çünkü ufak gibi görülen bu fırsatlardan biri ona zenginlik sunabilir. Bu sembol aynı zamanda çok büyük yatırımlar ya da az koyup çok fazla kar elde edilebilecek fırsatlarla ilgili bilgi de sunar.
Nil'in anahtarı sembolü
İngilizce ankh olarak bilinen Nil’in anahtarı, “T” harfinin üzerinde bir daire şeklinden ibarettir. Aslında bu işaret antik bir Mısır sembolüdür. “T” harfinin üstündeki daire şekli yeni doğan ya da batan güneşin sembolüdür. Alttaki çizgi ise ufuk ya da bir bitiş çizgisi sembolü olarak görülür. Bu yüzden bu sembol aslında güneşin doğuşu ya da batışı, hayatımızda yeni bir sayfanın açılması, bir kapı eşiğinden geçme ya da bir dönüm noktasına varmakla ilişkilendirilir. Eski Mısırlıların ankh sembolünü mezar işlemelerine koymalarının sebebi bu sembolü ölülerin aleminin kapısını açan anahtar olarak görmeleridir.
Tarotta bu sembolün bulunduğu bir kartı görmek yeni bir yaşam görüşünü benimsemekle alakalı da olabilir. Burada esasında bir döngü tamamlanmış (güneş batmış ya da batan güneşin ardından yeni bir güneş doğmakta) ve yeni bir döngüye geçiş yapılmıştır. Bu yüzden bazen tazelenme, bir hayatın bitip yeni bir hayatın başlaması, ölüm-doğum, reenkarnasyon döngüsünün tamamlanmasıyla ilgilidir. Bazıları için tamamlanan bu döngü bir bitiş çizgisine varmak, bir eğitimi başarıyla tamamlayarak diploma almak ya da bir amaca ulaşmak da olabilir.
Oturak (bank) sembolü
Bazı tarot kartlarında oturak sembolü bulunmaktadır. Oturak en temel anlamıyla dinlenme ve duraksama noktası sembolüdür. Bazen 2 hareketli süreç arasındaki boşluk ya da geçiştir. Kimileri için hızlı bir dönem öncesi ya da sonrası duraksama, bekleme ya da sabır gerektiren bir sürecin sembolü olabilir. Ya da uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra uğranılan ilk mola yeri, dinlenme noktası hatta bazıları için bir tatilin sembolü bile olabilir. Tarotta bank ya da bir oturak gören kişi yorgun bir sürecin sonunda aradığı o dinlenme noktasını bulur.
Tarot kartlarındaki bank ve oturaklar genelde yatay bir çizgi şeklinde karşımıza çıkarlar. Bu yüzden aslında ufukta beliren bir dinlenme yeri ya da hayatımızda açmak üzere olduğumuz yeni bir sayfanın hemen arifesinde karşılaşacağımız bir duraksamayı da simgeliyor olabilirler. Bir de bank ve oturakların numerolojik değerlerini asla unutmamak gerekir. Bu sembol genellikle 4 ayaklı olduğu için numerolojide 4 sayısıyla ilişkilendirilir. Bu yüzden yeni bir düzen kurulumu, dört duvar örmek yani ev sahibi olmak ya da istikrarı sağlamanın sembolü de olabilirler. Tarotta karşımıza çıkan bu 4 ayaklı oturak ya da bank sembolleri aslında toprak elementiyle de ilişkilendirilir. Bu sembolü gören kişiler çevrelerinde ev, araba gibi 4 ayaklı ya da 4 duvarlı ne varsa onlara dikkat etmelidirler çünkü bu sembolle kendilerine çevrelerindeki bu 4 ayaklı objeler hakkında bilgi sunulmaktadır.
Salyangoz sembolü
Tarotta salyangoz yavaş ama sabit ilerlemenin ve ufak adımlar atmanın sembolüdür. Mini minik adımlar atarak uzun vadede büyük başarılar elde etmek ve büyük bir ödül almakla da alakalıdır. Salyangoz aynı zamanda sırtımızda taşıdığımız ve bize yük olan her şeyin, bazen çocuklarımızın, bazen sorumluluklarımızın hatta uğraştığımız tüm işlerin sembolüdür. Sürekli bizim yanımızda olan ve yakınımızdaki kişilerin ve bu kişiler için verdiğimiz tüm çabaların, evimizin ve hatta ev işlerinin sembolüdür. Salyangoz ayrıca içten dışa dönük bir spiralin sembolüdür ve nereden başlayacağımızı bilmediğimiz zamanlarda tarotta karşımıza çıktığında olayın ya da durumun merkezine inerek merkezden dışarı doğru ilerlememiz gerektiği konusunda uyarıda bulunur.
Sfenks sembolü
Tarotun birkaç kartında insan yüzlü bir hayvan figürü olarak sfenksler karşımıza çıkar. Bu sembol bize hem insani hem de hayvani içgüdülerimizi hatırlatır. Ayrıca bu sembole dikkatle bakarsak onun erkek ve kadını karıştırmış gibi bedeni erkek yüzü ise dişi olarak çizilmiştir. Bu yüzden hem eril hem dişil özellikleri barındırır. Ayrıca bu hayvan doğadaki en yırtıcı hayvanlardan olan aslanı temsil eder fakat aslanın evcilleşmiş ve insanlaşmış halidir. Yine de bir aslanın etçil doğasına ve bencilliğine sahiptir.
Savaş arabası kartında bu sfenksler birbirinin zıttı olan siyah ve beyaz renkleriyle karşımıza çıkar. Ve bu kartta oldukça sakin ve evcilleştirilmiş görülmektedirler. Hatta dizginlerle kontrol altına alınmışlar ve savaşçının istediği yönde ilerlemeye hazır beklemektedirler. Bu da bize tüm zıtlıklara ve kararsızlıklara rağmen yinede hayatımızın kontrolü elimize alabileceğimizi ve tüm hayvani iç güdülerimizi aklımız ve mantığımız sayesinde bastırabileceğimizi hatırlatır.
Sürahi - testi sembolü
Tarotta sürahi ya da testi duygusal depolama alanıdır. Tıpkı suyu içinde barındırdığı gibi aslında duygularımızı ve düşüncelerimizi sakladığımız alanların simgesidir. Bazen duygusal olarak doluluğun ölçüsünü yapan bilinçaltımızın sadece bir bölümünü temsil eder. Tıpkı büyük arkana yıldız kartında elindeki sürahiden suları boşaltan kadın gibi bize duyguların dolup taştığını ve artık taşıyamayacağımız kadar ağırlaştığını hatırlatıyor olabilirler ve ağlamaya ihtiyacımız olan zamanlarda belirebilirler.
Sürahi ya da testi her zaman hayatın duygusal alanıyla ilgilenmek zorunda değildir. Bu sembol kısacası bir ölçek gibidir ve bize sınırlarımızı hatırlatır. Sürahi kapasitesi olan bir su taşıma kabıdır ve taşıyabileceğinden fazla suyla doldurulduğunda sadece taşacaktır. Bu yüzden bize aynı zamanda sınırlarımızı ve kapasitemizi hatırlama konusunda çağrıda bulunur. Fazlasını alamayacağımızın ve taşıracağımızın altını çizer.
Sütun sembolü
Tarotta sütun ya da sütunlar sayılarına, renklerine ve duruşlarına göre farklı yorumlanır. Örneğin 2 sütun hayatta karşımıza çıkan kapı eşikleri ya da geçit noktalarıdır. Bu sütunları görmek tıpkı kişinin hayatında yeni bir kapıya varmasına benzer. 2 sütunun arasından geçmek bir kapıdan geçmek gibidir. Bu kapılar aslında bizi başka odalara, başka mekanlara ya da başka fırsatlara yöneltirler. Sütunlar bir nevi giriş noktaları ve yeni fırsatlardır.
Sütunlar tek tek kişileri ya da seçenekleri temsil ediyor olabilirler. 2 sütun 2 kişi ya da 2 seçeneğin var olduğunu bize hatırlatıyor olabilir. 2 sütunun arasında durmak bazen 2 kişinin arasında kalmak olarak yorumlanabilir. Ya da siyah ya da beyaz renkli 2 sütun arasında kalan kişi 2 zıt arasında seçim yapmakta zorlanan bir kişi olabilir. Siyah ve beyaz birbirine zıt iki renktir bu yüzden tarotta siyah ve beyaz sütunlar arasında bir figür varsa bu figür aslında bu zıtlar arasındaki uyumu bulmaya çalışan birini temsil ediyor da olabilir.
Tek sütun en temel anlamıyla hayatımızdaki en önemli kişi olan kendimiz, sevdiğimiz biri ya da yoğunlaştığımız odak noktamızı temsil ediyor olabilir. Bazenhayatta sadece bir şeye odaklandığımızın ya da tek seçeneğimiz olduğunun hatırlatıcısıdır. Bu tek sütun aynı zamanda semboller dilinde insan vücudundaki omurga kemiğini ya da bel kısmını temsil eder. Ya da tek sütun sadece bir binanın veya dikey gidişatın ve yükselmenin çok hızlı bir şekilde olacağının haberini bize getirebilir.
Şehir, köy, kasaba, kalabalık insan topluluğu sembolü
Tarotta şehir, köy, kasaba ve kalabalık insan topluluğu sembolü toplum ve toplumun değer yargılarıyla ilişkilendirilir. Bu semboller aynı zamanda kanunlar, gümrük, devlet ve işbirliğiyle ilgili anlamlar içerebilir. Şehirler aynı zamanda kültürel zenginlik, tarih, sanat ve toplumsal değerlerle de alakalı bilgiler içerebilirler. Köy, kasaba, şehir, kalabalık insan topluluğu içeren kartlar bize daha çok toplumdaki yerimiz ve pozisyonumuzla ilgili bilgiler sunarlar.
Bazen tarotta şehir, köy, kasaba ve kalabalık insan topluluğu sembolleri rekabet, yarış bazen orta hedeflerin göstergesi olabilir. Toplum içinde kişi ya aynı hedefe doğru koşmakta ya da birden fazla insanın dahil olduğu bir yarışta ilerlemeye çalışmaktadır. Kartı yorumlayacak kişi çevre kartlara da bakarak ve hislerinin yardımıyla yaşanan durumun tam olarak ne olduğunu bulabilir. Kişi bir toplum içerisinde birileriyle ortak hedeflere koşuyor olabilir ya da orta vizyona sahip olabilir, ya da toplumdan sivrilmek amacı güdebilir.
Şelale sembolü
Tarotta şelale duyguların yoğunluğu, bilinçaltının hareketliliği ve duygusal hayatımızdaki coşkunluklarla ilgilidir. Kısacası şelale aklın akışkanlığı, duygusal alemimizdeki değişimler ve bu değişimlerin bizi sürüklemesiyle ilgilidir. Şelalelerin hareketlerini incelediğimizde hızla hareket ettiklerini ve coşkulu olduklarını görürüz. Ayrıca şelalenin aşağıya doğru düşüş hareketiyle kontrolsüz bir şekilde ilerlediğini görürüz. Bundan dolayı şelale belirdiğinde iyiye giden bir durum olduğunu varsayamayız. Tarotta şelale bazen duygusal hayatımızda kötüye giden ve kontrolümüzden çıkmış durumların simgesi olabilir.
Şimşek - yıldırım sembolü
Tarotta şimşek ani değişimler ve hazırlıksız olarak yakalandığımız ve şok edici olayların simgesidir. Aynı zamanda çok önemli ve insan hayatında milat olarak nitelendirilebilecek olayların simgesi olabilir. Şimşek ya da yıldırım değişime yol açıcı ve kişinin konforunu bozucu etki yapabilecek olayları ele alır. Şimşek ya da yıldırım sembolünün en belirgin olduğu kart büyük arkanada yıkılan kule kartıdır. Yıkılan kule kartında bir şimşek bir kuleye düşer ve kule cayır cayır yanmaya başlar. Akabinde 2 kişi baş aşağı bir şekilde zemine düşmektedirler fakat henüz zemine çarpmamışlardır. Bu kartta beliren şimşek de kuleye yani kişinin kendini en emin hissettiği mekan olan evine düşmüş ve onun istikrarını bile bozacak kadar büyük etki yapmıştır.
Şimşek ya da yıldırım sembolü aynı zamanda hayatımızda karşılaştığımız yaratıcı ya da yıkıcı güçlerin sembolleridir. Şimşek bir şeyi yıkar fakat onun bu yıkıcı gücü aslında hayatımızda yeni bir sayfanın açılması için kullanılmaktadır. Yıkılan kule kartındaki bu şimşeği tanrılar tanrısı Zeus’un gönderdiğine inanılır ve karttaki kule ise tanrının evidir. Bu karttaki şimşek aslında kaderin bize sunacağı yeniliklerin hayatımıza girmesi için kalenin yok edilerek yeni girecek olanlara yer açması işini yapmaktadır.
Tarla, ekili tarla, sürülmüş tarla sembolü
Tarotta tarla, ekili tarla ya da sürülmüş tarlalar bize dünya gezegeninin ve toprak elementinin cömertliğini hatırlatır. Tabiat ananın sonsuz vericiliği ve herkese yetecek kadar ürünün emek karşılığında elde edilebileceğinin altını çizer. Tarot kartlarındaki bu ekilmiş tarlalar sadece cömertlik sembolüdür. Çok çalışan kişilere toprakelementi asla cimrilik etmez ve emeklerin karşılığını verir. Tohum eken kişi mutlaka bir gün ektiği bu tohumları biçecektir.
Ekilmiş tarlalar aynı zamanda dünyevi güzelliklerin, parasal güzel haberlerin ve konforun temsilcisidir ve bitki yetiştirmek, yatırım yapmak ve bolluk berekete sahip olmakla ilişkilendirilir. Geçmişte atılan adımların sonuçlarını alma ve ödülleri toplama zamanının yakınlaştığını bize hatırlatır. Bir açılımda çok fazla yeşillik, meyveler, tarlalar var ise o kişinin hayatında bolluk bereket ve para da o kadar fazladır.
Tavşan sembolü
Tarotta tavşan sembolü anlık reflekslerle ilgilidir. Ani manevra yapmamız gereken durumları, temkinli ve hızlı davranmamız gerektiğini bize hatırlatır. Bazen tavşan hareketlerimiz yavaşladığında ya da tembellik sendromuyla karşılaştığımızda karşımıza çıkar. Tavşan sembolünü bir açılımda çok gören kişi hayatında neyi hızlandırması gerektiğini bulmalıdır. Egzersiz yapmak gerekiyorsa egzersiz yapılmalı ya da aktivitelerimizi arttırmamız gerekiyorsa arttırmalıyız. Tavşan bazen ufak ayrıntılara ya da hane içindeki çocuk veya hayvanlarla ilgili bilgi de sunabilir.
Terazi sembolü
Tarotta terazi eşitlik ve denge sembolüdür. Genellikle orta yolun bulunması, kaybolmuş dengenin tekrar sağlanma çabası ya da adaletle ilgilidir. Hayatımızın bir kısmının dengede olması gerektiğini bize hatırlatır. Aklımız ve mantığımız aramızda kaldığımızda her ikisini de bir parça kullanarak karar vermemiz gerektiğini bize hatırlatır. Bu sembol nadiren de olsa adalet ve adli işlerle ilgili bilgi içerebilir ve tarot kartlarında belirdiğinde mahkeme ya da hukukla ilgili bazı durumlara kafa yormamız mümkündür. Bu sembol aynı zamanda zodyakta terazi burcu ile ilişkilendirilir.
Tuğla duvar sembolü
Bu sembolü büyük arkanada güneş kartında görürüz. Bu kartta tuğla duvar tıpkı güneşin pozitif enerjisiyle aramıza bir set çekercesine resmedilmiştir. Esasında bu duvar insan zihni tarafından örülmüştür ve kişinin pozitif bakış açısını engelleyen her şeyin simgesidir. Burada bize söylenmek istenen şudur: önemsiz ve ufak sandığımız bazı negatif düşünceleri tıpkı bu tuğlaları üst üste koyar gibi koyarak hayatımıza negatif düşünce bloklarıyla bir engel duvarı inşa ederiz. Biz bu duvarı her ne kadar bir koruyucu mekanizma olarak ördüğümüzü sansak da bu duvar hayatımıza girecek pozitif her şeyle aramızda engel teşkil eder.
Peki bu kadar negatif olmak zorunda mıyız? Bu duvarın aslında güneşin aşırı sıcağından gölgeye kaçarak bir korunma duvarı olması ihtimali de var mıdır? Elbette vardır. Kartı yorumlayan kişinin yapması gereken bu duvarın kişinin hayatında tam olarak ne ile arasında bir set oluşturduğunu anlamaya çalışmasıdır. Kişi küçük tuğlaları bir araya getirerek bir duvar örmüştür fakat bunu kendini bir şeyden koruma maksadıyla yapmıştır. Belki de bu duvar kişinin zihninde kendini yükseltmek ve yukarıya çıkartmak için ördüğü bir yükselme duvarıdır. Çünkü duvar yukarıya doğru örülmüştür ve kişi bu duvarı ördüğünde aslında aşağıdan yukarıya doğru yükselme ve gelişme amaçlamıştır. Ve dikkatle bakıldığında bu dubarın çok bilinçli, muntazam, planlı ve organize bir şekilde örüldüğü de aşikardır.
Üçgen sembolü
Üçgen eski Mısır’da ve Budistlerce birbirine bağlı 3 kişi olan anne, baba, çocuk üçlüsünün simgesi idi. Tarotta da genellikle birbiri ile ortak değerleri paylaşan ya da birbirine bağlı 3 kişiyi temsil etme ihtimali oldukça yüksektir. Fakat bu bağ her zaman kan bağı olmamakla beraber bazen 3 ortaklı bir şirket, bir olaydan etkilenen 3 kişi hatta bir aşk üçgeninde rol oynayan 3 kişiyi temsil ediyor olma ihtimali de yüksektir. Bazen hayatımızın 3 farklı alanına dair bilgi sunuyor olabilir.
Tarotu yorumlarken üçgen sembolünün numerolojik değeri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yüzden bu sembol yorumlanırken 3 sayısı da kesinlikle dikkate alınmalıdır. Bu sayıyla bağlantısından dolayı üçgen bazen bolluk, bereket, çoğalma ya da sayıca artışa işaret ediyor olabilir.
Üzüm, üzüm salkımı,üzüm asmaları sembolü
Tarotta üzüm ve üzüm asmaları bolluk bereket, dönüşüm ve nimet sembolüdür. Aynı zamanda üzüm toprak elementiyle ilişkilendirilir ve toprağın meyve verici ve besleyici cömertliğini bize hatırlatır. Üzüm aynı zamanda sembolizm açısından zenginlik ve parayla da ilgilidir. Bazı tılsım kartlarında üzüm salkımlarının tahtlara ya da karttaki figürlerin kıyafetlerine resmedilmiş olmasının sebebi budur. Hatta bazı kartlarda üzüm sembolü mezar taşlarına resmedilmiştir. Üzüm tarotta çoğalma, bollaşma, sayıca artma ve büyümeyle ilgili haberleri de getirebilir.
Yağmur sembolü
Tarotta yağmur bolluk, bereket, para ve işlerin açılmasının sembolüdür. Yağmur aynı zamanda tabiatı yıkayıcı ve temizleyicidir. Bu yüzden temizlik ve berraklık sembolüdür. Göklerden gelen bu su parçacıkları aslında ilahi bir emir ile hayatımızda bazı değişikliklerin olacağından ve hayatımıza bolluk bereket geleceğinden haber verir. Yağmur yeryüzündeki kiri ve tozu temizler. Bu yüzden bir açılımda kartlarda yağmur gören kişi bilmelidir ki kişinin hayatında büyük bir temizlik operasyonu olma ihtimali yüksektir.
Yılan sembolü
Tarotta yılan genellikle korkularımız ve çevremizde dolaşan gizli düşmanlarımızla ilgili konulara değinir. Aynı zamanda yenilenmek, enerji kazanmak ve ruhsal yolda ilerlemenin ve reenkarnasyonun sembolüdür. Bazı tarot kartlarında kendi kuyruğunu ısırarak bir çember şekli oluşturan yılan görülür. Bu yılan ise sonsuzluk döngüsü ve her bitişin ardından yeniden başlayacak bir döngünün hatırlatıcısıdır. Tarotta yılan gören yorumcu yılanın üzerindeki şekil ve desenlere de yoğunlaşarak yorum yapmalıdır. Yılan aynı zamanda esneklik ve elastikiye ile ilgili anlamlar içerebilir.
Yıldız sembolü
Tarotta yıldızlar hayatımıza ışık tutan ve bize rehber olan ve yön gösterici tüm ayrıntılardan bahsederler. Aynı zamanda tüm parlak cisimlerin, takı taşlarının, toplum içinde dikkat çeken kişilerin, ünlülerin ya da dikkat odağımız olan her şeyin simgesidir. Yıldızlar estetik anlayışı, sanatla ve sanatçılarla ilgili bilgileri de bize sunarlar. Bir sanat eserinin ortaya çıkmasının arifesinde belirebilirler. Geceleri gökyüzünü süsleyen ve güzellikleriyle dikkat çeken yıldızlar göze güzel görülen ve estetik olan her şeyin temsilcisi olabilirler.
Yıldız aynı zamanda şansın ve bir kişinin yıldızının parlamasının temsilcisi de olabilirler. Kariyerde ünlü olmak, şöhret kazanmak, kaybolan umudun tekrar kazanılması, umut ışığını görmek gibi anlamlarla yüklü olma ihtimali de vardır. Kaderde yeni bir sayfa açmak, en yukarı seviyelerden ve göklerden gelecek ilham, şans ya da güzel haberler tarotta karşımıza yıldızlara çıkabilir.
Yol sembolü
Tarotta yol ya da yollar bazen bizi sevdiklerimize ulaştıran yolculuklar bazen de amaçlarımıza ulaştıran fırsatların ya da çözümlerin simgesidir. Yollar günlük hayatımızda bizi hem sevdiklerimize hem de hayallerimize kavuştururlar. Tarotta da durum bundan ibarettir. Kartların üzerinde ne kadar çok yol varsa kişinin hayatında o kadar çok yolculuk ya da onu hayallerine götürecek fırsat vardır. Bazı kartlarda yollar negatif objeler gibi resmedilmiştir. Örneğin ay kartında yol hem karanlıktadır hem de bu yoldan geçmek zorunda olan yengeç bir köpek ve kurdun arasından geçerek korkularıyla yüzleşmek zorundadır. Fakat bu yolculuğun en sonunda zirveleri belirgin dağlar yani kişi için bir ödül bulunmaktadır. Tarotta yolların bizi nereye götürdüğünü anlamak isteyen kişi o yolun ucunda ne olduğuna hatta yol devam ettiğinde hangi karta denk geldiğine bakarak yorum yapmalıdır.
Zambak sembolü
Tarotta zambak masumiyet, saflık ve duruluğun sembolüdür. Aynı zamanda savunmasızlık ve tehlikelerden habersiz olma durumuna da işaret edebilir. Tüm bunların yanı sıra zambak büyüme, gelişme ve sağlıklı yaşamı sürdürmek için gerekli olan tüm koşulların var olduğunu ve tehlikesiz bir ortamda ve tehlikesiz bir yaşam tarzıyla hayatın sürdürülmesinin mümkün olduğunu bize hatırlatır. Zambağın olduğu yerde kötü insanlar ya da kötülük yoktur.
Zırh sembolü
Birçok kartta, özellikle şövalye kartlarında karşımıza çokça çıkan zırh sembolü en temel anlamıyla bir donanım sembolüdür. Kişi kendini düşman ya da rakiplerine karşı donanımlı hale getirmiş ve önündeki zorlu savaşa psikolojik olarak da hazırdır. Zırh sembolü kendimizi düşman saldırılarından koruyabileceğimiz her türlü destek ya da araçtır. Aynı zamanda savaşçı ruhun ön plana çıkması ve motivasyonun yüksek olmasıyla da ilişkilendirilir.
Zırh sembolü bazen kabuğuna çekilme, içine kapanma, kendini koruma isteği ya da dış dünyadan gizlenme arzusuyla da ilişkilendirilebilir. Tarot kartlarında zırh giymiş figürlerin yüzünü genellikle görmeyiz. Bu yüzden zırh aslında görmediğimiz, kendini gizleyen henüz yüzünü bilmediğimiz ve tanımadığımız kişileri de temsil ediyor olabilir. Örneğin internet ortamında tanıştığımız sanal kişiler ya da farklı algıladığımız, henüz kişiliği hakkında tam olarak bilgi sahibi olmadığımız tüm bireyler tarot kartlarında bize bu savaş kıyafetleri ve zırhların arkasında gizlenmiş bireyler olarak sunulabilirler.
Zincir sembolü
Tarotta zincir insan ruhunun gelişmesi ve hayatta ilerleyişi durduracak her türlü sınırlandırma ve kısıtlama aracının temsilcisidir. Aynı zamanda eski çağlardan beri zincir esaret ve kölelik kavramlarıyla ilişkilendirilmiştir. Çünkü bu araç eski devirlerden beri insan bedenini bağlama, esir alma ve hareketlerini sınırlandırma amaçlı kullanılmıştır. Fakat tarotta karşımıza çıkan zincir genellikle semboliktir ve kişinin hareketini sınırlandırdığı düşünülen zincir zihinsel olarak kişiye vurulmaktadır.
Şeytan kartına baktığımızda ruhumuzu köleleştiren bu zincirin aslında biraz uğraşınca kurtulabileceğimiz kadar kolay çıkarılabileceğini görürüz. Burada aslında bu zincirlerin zihinsel ve kişinin kendi izniyle yerleştirilmiş olduğunu da fark etmeliyiz. İnsanı köleleştiren tüm alışkanlıklar, bağımlılıklar ve olumsuz düşünceler bu zincirlerle temsil edilir. Bazen kişi bu olumsuz düşünce ve alışkanlıkların o kadar kölesi olmuştur ki bu esaretin farkına bile varmaz. Burada sözü geçen zincirler kişinin kendisi ve geleceği için hiçbir faydası olmayan gereksiz işlerle çok fazla vakit kaybetmesinden dolayı geleceği için hiçbir şey yapmamasını temsil ediyor da olabilirler.